Geride bıraktığımız yüzyıl, tarihte ilk kez iki ayrı cihan savaşı gördü. II.si sona erdikten bu yana yaklaşık bin yerel savaş koptu ve kopmakta. Her yanda kat kat milyon genç ve büyük telef oluyor. Bu dönemde Ademoğlu atomu parçaladı, bir çırpıda yüz binlerce cana kıydı. Şaşırtıcı boyutlara dayanan bilim pek çok insanın yaşamını kolaylaştırdı, ama dertlerimizi gideremedi; tersine artırdı: Kimyasal silahlar, zehirli gazlar, gaz fırınlarında yok edilen canlar.. Çevre kirliliği de nereden türedi? İklimde aksaklıklar neden ve nereden oluştu? Kuraklık, başta AIDS virüsü her çeşit hastalık, bir milyar aç insanlık ve silah ticaretiyle para kırıcılık.. Terörizm, rehinecilik, kız ve erkek çocuklarının bedeninde mafia ticareti, tüm yeryuvarlağında alarm çektiren uyuşturuculuk.. Genel güvensizlik, dal budak salan terörizm, korku.. Kişiler, aileler, toplumlar, uluslar sürekli korkuda. Yaklaşık iki bin yıl önce Rab İsa Mesih haber verdi: „Dünyayı saran olayların getirdiği korku ve önseziden insanların yürekleri eriyecek. Çünkü göklerin güçleri sarsılacak“ (Luka 21:26).

Kurtarıcı İsa Mesih insan günahına karşı bağışlamalık niteliğinde çarmıhta kanını akıtarak ölmeden önce, gelişimin önsezisiyle içleri sızlayan, derin üzüntüde çalkalanan bağlılarını kanıtlı ve yetkili güvenlik sözleriyle yüreklendirdi: „Sizleri yetim bırakmayacağım. Size geri geleceğim. Kısa bir süre sonra dünya artık beni görmeyecek. Ama siz beni göreceksiniz. Ben yaşıyorum; bu nedenle siz de yaşayacaksınız… Yüreğiniz sarsılmasın“ (Yuhanna 14:18,19,1).

Baba Tanrı nasıl konuşursa O’nun Oğlu Mesih de aynı kesinlikle konuştu. „Ölümümden sonra dirileceğim“ diyen İsa öldü, üçüncü günde görkemle dirildi. Kırk gün sonra göklere yükseldi, Tanrı’nın sağında yararımıza aracılığı üstlendi. Yücelerdeki tahtından şu güvenliği veriyor: „Evet, tez geliyorum“ (Vahiy 22:20). Gelişini gösteren sarsıcı olaylar zincirine şöyle değindi: „Ulus ulusa karşı, krallık krallığa karşı ayaklanacak. Güçlü depremler olacak, çeşitli yerlerde kıtlıklar, bulaşıcı hastalıklar çıkacak. Korkunç görünümler, gökte güçlü belirtiler olacak… Bunların tümü sancıların başlangıcıdır“ (Luka 21:10,11; Matta 24:8).

Bu arada cümbüş yapanlar, biti kanlananlar, bitlerini dökenler kesin güvenlikteymiş tınmazlığında. Tıpkı Titanik’in yolcuları gibi. Rahat rahat, aldatıcı güvenlikle okyanusu aşmaktayken suların altını üstüne getiren, gökleri gürleten bir sarsıntıyla buzlu sulara gömüldü tümü. Nice can namıyla-sanıyla mahvoldu. „Her şeyin sonu yakındır“ diyen tanrısal uyarıya kim aldırış ediyor? (I Petros 4:7). Hiçbir şeyi kurtaramayacağın şu bozukdüzen dünyayla birlikte sona doğru gidiyorsun.

Kurtarıcı İsa Mesih’in hem uyaran, hem de güvenlik sağlayan öğretisi habercilerce şöyle vurgulanır: „Bunlar bizlere öğüt olsun diye yazıldı. Çünkü çağların sonu geldi bizlere dayandı“ (I Kor. 10:11). Şu dünyada korkulu olgular var: Deprem, tayfun, kasırga, volkan, bomba, yangın, vb. Birçoğu uyarısız bastırır, niceleri siler süpürür. Öte yandan, Rab İsa Mesih en önemli gelişime ilişkin hiç kimseyi bilgisiz bırakmadı. Canıyla, sonsuz geleceğiyle ilgilenen bu yetkili sözlere kulak versin: „Çocuklarım, çağın sonundayız. Mesih düşmanı (Deccal) gelecektir, duydunuz. Şu anda birçok Mesih düşmanı belirmiştir. Çağın sonunda bulunduğumuzu bundan biliyoruz“ (I Yu. 2:18; 4:3). Geçmekte olan çağlar, Mesih düşmanı ve Mesih’in gelişi..

Deccal’ın ayartıcı, saptırıcı ruhu şimdiden her yanı yalanıyla bombalıyor, niceleri köstekliyor, bozuk ve çirkin eylemlerini sürdürüyor. İsa Mesih’in önceden haber verdiği olaylar zinciri bir video benzeri gözlerin önünde canlanıyor. Güngünden yoğunlaşan kudurganlıklar zincirini görüp de kişisel günahın bağlarından özgür kılınmayı aramayan, Tanrı’nın eşsiz sağlayışına tövbe ve imanla yaklaşmayan kişi canını ürkütücü geleceğin katı karanlığına bırakıyor. Karanlığın en berbatına.

Kargaşalıkların, sarsıntıların düğüm noktasını çözüp yaşamı belirgin güvenliğe getirebilen yeterlilik tüm evrende tektir: Kurtarıcı İsa Mesih. Ölen, gömülen, dirilen, yücelere giden, orada Baba’ya günahlılar için aracılık eden, yeniden gelişi beklenen tek egemen.. Her sarsıntının temelinde yatan günahı O siler, varlığı erdemle, barışla süsler. O’nun tarihsel yengisi başka yengileri, fetihleri gölgede bırakır: Mesih iblisi kesenkes yendi, inanlısının varlığında günah egemenliğini ezdi, canı baştanbaşa sarsan korkuları kesti. Bin bir kötülükle insanlığı sarsan, her yanı allak bullak eden Deccal’ı da O alt edecek. O somut yengi sonu gelmeyen sevincin habercisidir.

Eninde sonunda geçici olan keyfe ya da sevince kavuşunca, umutlarının yeşerdiğini sanırsın. Bunları yitirince, belki dünyaların yıkıldığını düşünürsün. Ama ne öncekine sevin, ne de sonrakine acın! Kurtarıcı Mesih’in yaşamı parlak yarına yönelttiğini bilmekle bilmemek arasındaki ayrım, güneşin parlaklığında aydınlanmakla, elde mum ışığıyla yol bulmaya çalışmak arasındaki ayrım gibidir. Bu somut bilgi, günahlılığına rest çekerek Mesih’in kurtulmalığıyla yeniden doğuş bulanın, sonsuz güvenliği olanın somut gönencidir. „Her şeyin sonu yakındır.“ Ve Mesih şunu bildirir: „İşte her şeyi yepyeni yapıyorum“ (Vahiy 21:5).

„Ademoğlunun günleri geleceğin gizini sökmeye çalışmakla tükenir“ yolunda yorum yapıyor bir düşünür. İlerideki gelişimlerle, olaylarla kim ilgilenmez! Gizleri anlamaya çalışanların yıldız ve avuç falcılarına, fincancılara, kağıt açanlara bol para akıttığı olagelen çabalardan. Ama öğüdü aranan şarlatanlar vergi kaçakçılığı yapmanın yanı sıra, nicelerin aklını da kaçırmakta, Tanrı’nın vaatlerine set çekmekte.

Bozuktan, sağlıksızdan, düzensizden bıkan ademoğlunun yeniye, içaçıcıya özlemi genel. Yeni dünya, yeni adam, yeni yaşam, yeni düzen kullanımları nice kitaba, dergiye, yapıta başlık olmuş! Yeniyi içtenlikle özleyenlerdensen, her şeyi yepyeni yapabileni, bunu vaat edeni tanımayı istemez misin? Kutsal Kitap’ta şu somut açıklama belirtilir: „Her kim Mesih bağlılığındaysa yeni bir yaratıktır. Eskisi geçip gitti, işte yepyeni oldu“ (II Korintoslular 5:17). Kurtulmalık kanıyla, günahından döneni arıtıp ona taptaze yaşam verebilen Mesih, yeni düzeni kurmak için yeniden geliyor. Tün evrenin, kurulu düzenin sabırsızlıkla beklediği gelişimdir bu.

O’nun ilk gelişini bildiren Tanrı Sözü’nün gerçekleştiği gibi, ikinci kez gelişini haber veren Söz de gerçekleşecektir. Birçok kişinin adını duyduğu Mesih’in tüm dünyaya etkin ve belirgin biçimde açıklanışını kanıtlayacak o parlak dönüş.. O’nun ilk gelişine evrenin akışını değiştiren, yeni bir çağ getiren olay olarak bakan, ikinci gelişine derin özlem duyar. Çarmıha çakıldıktan sonra gömülen ve dirilerek göklere yükselen Mesih; ölmüş inanlıları diriltmek, yaşayan inanlılara ölmeyecek bedeni vermek için parlaklıkla geliyor. Tanrı Sözü’ndeki güvenlik bildirisi şudur: „İşte bulutlarla geliyor. Her göz O’nu görecek. Bedenini delenler de O’nu görecek. Yeryüzündeki tüm ırklar O’nun için dövünecekler, evet. Amin.“ (Vahiy 1:7).

ESKATOLOGYA (son olaylar bilgisi) gizlerini anlayabilmemiz için, Tanrı birçok gerçeğini önümüzde açıkladı. Evrenin egemeni Mesih’in gelişinde tüm düzen baştanbaşa değişecek. Devrim yapanların iyi bilinen bir sloganı vardır: „Bu ortam yıkılacak, yepyeni düzen kurulacak.“ Kuşku olmasın; farklı biçimde bu olay yaklaştı..

Beğenilmeyen ortam silah gücüyle yıkılabiliyor; adaletsizliklere yenileri, belki de beterleri ekleniyor. Birçok haksızlık ve düzensizliğin oradan kaynaklandığı uluslar ortamı  Mesih’in  gelişiyle noktalanacak, insansal yönetimin yerini alacak. Zaman ve mekanda var olan, düzeni sarsan insanın kurduğu bozuk ortam kuşkusuz geçicidir. „Yedinci melek boruyu öttürdü. Gökte gür sesler duyuldu. Şöyle diyordu: ‚Dünyanın hükümranlığı Rabbimiz’e ve O’nun Mesihi’ne geçti. O, çağlar çağı hükümranlık sürecek'“ (Vahiy 11:15).

Şu bozukdüzen dünya ve düzensizliğin kaynağı olan günahlı insan Tanrı’ca kararlaştırılan amaca doğru ilerliyor. Sen de bu yolculuktasın. Yerin o parlayan, esenlik getiren hükümranlığın içinde mi, yoksa dışında mı? İsa Mesih, kendisine iman edenleri ‚hükümranlığın çocukları‘ olarak adlandırır (Matta 18:38). Şimdiki çağın beğenisinde olanlara günahın, adaletsizliğin, karanlığın ve ölümün çocukları demek yanlış olmaz! İsa Mesih gelince durum kökten değişecek; yeni düzen gözle görülür, elle tutulur biçime gelecek. O’nun kurtulmalık ölümü ve dirilişi şeytanın egemenliğini sarstı, ikinci kez gelişi aynı karanlığın egemenliğini yıkacak. Mesih bağlısı kadın erkek O’nun parlak hükümranlığındadır. Güncel yaşam bir sürü acıyla sıkıntıyla dolu olsa bile, kanıtlı bekleyişin ışığı yanmakta: „Öyle sanıyorum ki, içinde bulunduğumuz şu dönemin sıkıntıları bize açıklanacak olan yücelikle karşılaştırılamaz bile“ (Romalılar 8:18). Ayrım doğal ve doğaüstü arasındaki ayrımdır.

Atalarımızın günahlı oluşundan bu yana yalanın, karanlığın hükümranlık tahtına kurulan iblis Deccal’ı sahneye çıkaracak, daha da kötü etkisini doruklayacak. Ama İsa Mesih, ağzının soluğuyla o korkunç Deccal’ı yok edecek (II Selanikliler 2:3-10). Deccal’ın açığa çıkışı, insanlığa görülmemiş acılar çektirmesi, iblisin son kozudur. Deccal’ın gücü ezilince, Tanrı’nın gökten inen bir meleği iblisi bin yıl süreyle bağlayacak. Mesih şanla gelip Yeruşalim’de bin yıllık barış ve birlik hükümranlığını kuracak. Karışık tarihin parlak doruğuna, Mesih’in tüm yeryüzünde kuracağı görkemli yönetimle erişilecek.

Şu geçici yaşamdan O’nun bağlısı olarak ayrılanlar, Mesih’in yeryüzüne dönüşünde ölmez-çürümez yeni bedenle diriltilecek. Yaşamakta olan Mesih bağlıları -şu dönemde O’nun kurtarışını değerlendirenler- ölümsüz bedenle değiştirilecek, Mesih’in hükümranlığında sonsuz uyruklar olacak (bkz.Habercilerin İşleri 1:11; I Selanikliler 4:15-17; Vahiy 20:1-6). „RABBİN yasası Sion’dan, RABBİN Sözü Yeruşalim’den çıkacak. Uluslar arasında yargı saptayacak, birçok halka ilişkin karar verecek“ (Yeşaya 2:3,4). Tanrı’nın tasarladığı, öngördüğü evrensel düzen böy-le parlak ve görkemlidir. Mesih’e sığınanın güvenliği bütündür: „Çünkü doğrulukla donatılmak için yürekle iman edilir, kurtuluş için de ağızla açıklama yapılır. Her kim O’na iman ederse, hiçbir vakit utandırılmayacaktır“ (Romalılar 10:10,11). İncil şu içtenlikli duayla kapanır: „Amin. Gel, ya Rab İsa!“ (Vahiy 22:20).